"Bazı filozofları vardır, herkesin hayatında bir kere tesadüf ettiği. Belli bir yaşa gelmiş, görmüş geçirmiş erkekler oluşturur bu grubu. Sakin, yer yer etkileyici, yer yer sinir bozucu olurlar. Bu “abi”ler bilhassa ilişkiler konusunda önemli tespitlere sahiptirler ve paylaşmaktan çekinmezler. Erktürk Akşun’un Ateş, Güneş ve Ada kitabını okuduğumda gözümün önünde böyle bir bar filozofu canlandı, ne yalan söyleyeyim. Ama bir farkla. Bu saygı duyulacak olanlardan. İtiraf etmek gerekir ki, kendi dünyasına, yani “erkek dünyasına” dair en samimi itiraflar ve düşünceler var burada. Aşktan büyük memelere, hayattan güzel kadınlara, korkmaktan dolgun kalçalara, kaderden ilişkilere, sevgiden kadınlara, sonra yine kadınlara dair her şey. Kabul etmek gerek, birçok erkek için hayatın en önemli meselesi kadınlardır ve bu meseleyi çözüme ulaştırmaya çalışırken büyürler, yaşarlar… Ertürk Akşun işte bunu söylüyor aslında. Öyle nasıl davranılması gerekir nev’inden yol gösterici ucuz numaralara girmiyor. Aklındakiler neyse onları söylüyor bütün sakinliğiyle. Eğlendiriyor da aynı zamanda. Arada kısa bir veya iki paragraflık ‘okkalı’ denemeler de yer alıyor kitapta. Katılacağınız noktalar olacaktır, katılmayacağınız noktalar da. Ama hak vereceğiniz yerler hiç de azımsanacak gibi değil, baştan söyleyeyim."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder